dökülüyor mevsimler ilmekler başka zamanın sözcüsü ruhun pencereleri o yüzden nem kapıyor her dolu sessizlikten ışıktan birer damla tutuyor orada harf-i beher… orada, kozasında...
dökülüyor mevsimler ilmekler başka zamanın sözcüsü ruhun pencereleri o yüzden nem kapıyor her dolu sessizlikten ışıktan birer damla tutuyor orada harf-i beher… orada, kozasında...
seni topladım savrulan kokulardan dağılmışsın yağmur kuruyor toprağında arkeologlar geleceği arıyor belki de durmuş toprağın içine bakarak kimse bilmesin öteki yanımı yüzüm arafta büyük...
Şair, çevirmen. Yıldızların Doğum Günü (1968), Işıklı Yapraklar (1972), Toprak Nağmesi (1977), Ömrümden Geçen Tren (1980), Merhaba, Yerküresi (1982), Annemle Muhabbet (1985), Salıncakta Sallanan...
hüznüme ağlıyor erguvanlar boğazın her iki yakasında… acıları taşıyor kalbimin ölüme yatıyor hücrelerim! amortismanı bile yok ömrümün elimden tutmuyor hayat!
Kim demiş beyin ölmüş, diye. Öldüysem şayet bu konuşan da kim? Hey Mitral! Duyuyor musun beni? Boş yere kasım kasım kasılıyorsun be! Kalp kapakçığı...
Karınca Kral Olunca Kısa Özet Çilli Horoz Karınca Kral Olunca Cimrinin Biriktirdiği Şifa İstersen Bir Peri, Bir Gönülden Gir İçeri Beni Kim Gördü Yağmur’daki...
Gündelik hayat, iddiadan uzak tarzı ile sayısız hikâyeye kaynaklık etme yeterliliğine sahiptir. Gerek dış gerekse iç âlemlerimize dikkat kesilenler bu kaynaktan paylarına düşen zenginliğe...
Sözcükler diyorum Bulana mıdır hükmü, duyana mı? Dinleyiver tut ki düşerken bir yaprağı Ya alkış sesine benzer ya da omuzu tüfekli bir askerin çığlığı...
Yazma eylemi; çok okumak, okuduğunu anlayıp yorumlamak, içselleştirmek, hayal kurmak, her okuduğunda kelime dağarcığına birkaç sözcük eklemek velhasılıkelam dolup taşmakla gerçekleşir. Elbette ki Allah...
Her sabah ki gibi istemeye istemeye gelmiştim, kendimi hapishanede gibi hissetmeme neden olan bu beton yığınına. Ayaklarım geri geri giderken hastanenin bankosunda koşar adım...