Güneş gurup ederken, akşamın hazin karanlığı yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyordu köyde. Garip Çavuş hâlâ bahçe kapısının önünde bekliyor ve sürüden gelecek koyunlarını tek...
Güneş gurup ederken, akşamın hazin karanlığı yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyordu köyde. Garip Çavuş hâlâ bahçe kapısının önünde bekliyor ve sürüden gelecek koyunlarını tek...
Ayaklarına prangalar vurulmuş mahkûmlar gibi hissediyorum şu an kendimi. Karla kaplı şehrin dört bir yanını dolanıyorum yiyecek bulabilmek için. Gecenin kapkara örtüsü altında, ayazın...
Ne kadar yalnızım gittin gideli! Akan yaşlarımı silen yok anne. Hiç kimse derdime çare olmuyor, Beni senden başka bilen yok anne. Her gece camlarda...
Hafifçe esen rüzgâr güneş yanığı yüzümü serinletiyordu. İçimde savaş yanığına benzer hasret yaraları vardı. Bu kadar çok düşünceli ve dalgın olmam bundandı. Derin hasret...
Gece gece gelen o ses çağırıyordu beni, en uzaklara. Gitmek ya da gitmemek arasında kaldığım bu yolculukta, o ses nedense kulağıma hoş geliyordu. Sanki...
şu sahipsiz yaşamın yenilenen şafaklarında devşirilirken yeryüzü ben hırçın nehirlerin akışında yorgun bir damlayım günbatımında yatağımı arıyorum rüzgâra yenilmiş yakup kuşuyum kırık kanadımın ağrısıyla...
sen gülünce ben mutluluklar giyerim kaç yüz yıl yaşarım daha bilemezsin her gülüş bir tutam bahar olur bana nisan mı mayıs mı şaşırır aşka...
Kökünden kurudu renk renk çiçekler Cennet tohumu çorağa düştü Yerin yanağı kızardı utancından Güneş kor ateşten dumana düştü Kalemler yüz çevirdi kara yazıya Bir...
Ne zaman geçecek bu ruh halim? Yok, ardımda cin var mı? Yok, çiçekler mezarlıkta açar mı? Dolap beygiri gibi aklımda dönüp duran düşünceler. Selim...
Onlar ne bilir ya? Kim şu onlar hem? Bak güzel anneciğim, hayatımızı şu kuruntularla, yersiz kasvetlerle mahvetme. Yüzüstü yatamıyorum. Hayallerim ciğerime batıyor. Hissediyorum. Yolunda...