Anadolu’nun bağrından kopmuş, İki genç adam… İki temiz yürek… İki dost… İki yolcu… “Öğretmen Ali ve Doktor Erdem…” Onlar aynı göğün altında, aynı amaç...
Yer: Amerika Birleşik Devletleri Olay Mahalli: Luca Uluslararası Taşımacılık Anonim Şirketi Tarih 01.01.1966 Yılbaşı gecesi saat 24.00’de kapı kolunu yavaşça oynatmaya başladım. Şirkette çılgınca...
Akdeniz’in kaçağı Toroslarda yüzer kâh dumanlıdır başı kâh karlıdır temmuzda sırlıdır görünmez gizleri gölgelerini saklar gündönümünde ayak altına laciverte boyayıp gökyüzünü hüzün sehpasına çıkar...
Gece gece dışarıdan patır kütür sesler geliyordu. Kapıya çıktığımda bir çift kırmızı ayakkabı gördüm, karşı komşunun ayakkabılığında. Tek başına yaşayan bir adamın neden ayakkabılığında...
İhtiyar kadın, başındaki yemenisini itinayla düzeltti. Sedirin yastığına yaslanmış, eskimeye yüz tutmuş emektar tahta pencereden dışarıya bakıyordu. Ne vakittir burada oturduğundan bihaberdi. Günün akşama...
Gönlümden geçenleri hasret çınarı gibi Söyleyen biri olsan başka bir şey istemem Sımsıcak yüreğime sevda pınarı gibi Yarama merhem sürsen başka bir şey istemem...
Büyük denizler, okyanuslar aştım geldim Sığ sularda yürüdüm, kire bulaştım. Dost elindendir yere düştüğüm Dikensiz güllere sarın beni. Koptu ilmek ilmek ördüğüm bağlarım, Yıkıldı...
Gemilerin kısıtsız ve sınırsız kaptanı olarak yönümü pusulayla değil kitaplarla bulmaya selam verdim. Ödüllerin ve cezaların sahibi, tufanların efsanesine merhaba diyerek başladım yazmaya… Bir...
ayağı ıradı sanki ölümün elleri çözülemedi bir türlü tanır mıydı baharı, öte geçenin renkleri? dilinde acelesiz dilinde sessizlikler altında koyu bi türkü fersahı mühürlü...
/Bedenim üşür, yüreğim sızlar / diye başlar Metin Altıok’un ‘Kavaklar’ şiiri ve devam eder. Ah kavaklar, kavaklar…/Beni hoyrat bir makasla/ Eski bir fotoğraftan oydular....