Saklanmadım bu kez Aşktan , sobelendim Sonra körebe oldum birden Tanıdım seni Herkesin içinden Köşe kapmaca oynadım mutlulukla Hep bir adım uzağımda kaldı...
Savaş tanrısının Tecavüzüne uğradı toprak, Ana rahminde mayın taşımaya zorlandı; Yağmurun tik tak’ları yağdı üstümüze Zamanın tutulan nabzı soluklarımıza ayarlandı.. Sonra turuncu bir...
Minarelerin gölgesi kerhanelere düşerken Tezgâhlarda yüreğini bozduruyor esnaf Madeni ve ıslak. Özümüz karın tokluğu evet ama Ekmeği kim nasıl kazanacak? Kovalıyorum Kovalıyorsun Kovalıyorlar…...
Sokak kedileri yollara dökülmüş, ayakaltında gezinip duruyorlar. Evcilleştirildiklerinden beri avlanmayı çoktan unutmuşlar. Cılızlıktan münezzeh bu yaratıklar, hayvan severlerin gazete parçalarının üzerine yerleştirildikleri...
Asansörün kapısına “ ASANSÖR BOZUK” yazılı bir bilgisayar çıktısı asılmıştı. Eski apartmanın, eski asansörüne kızgınlıkla baktı Sema. Markete uğrayıp alışveriş yaptığından eli koli...
Rüzgar mı değdi tenine Usulca bir masalı tamamlayıp Gökkuşağı mı çizdi yüzüne Merakın sevincin hepsi hayranlık Nedir sende bitmeyen bu şirin çocukluk İnsan...
Akıp giden bir nehri seyrediyormuş gibi huzur doluydu içi. Sağrısına yel değmiş tay kadar hafif bedenini bulutlara yaslamış, mavi gök altında yüzer gibi...
Mezarlığın karşısında, kiremit kırmızısına boyanmış, evde oturuyorlardı. Kapı ve pencereler, türbe yeşiline boyanmıştı. Emin dayı, babaannemin erkek kardeşiydi. Eşekler Çarşısı’ndaki köhne, çukur dükkânda...
Kör birisi hayal edebilir mi? Daha önce hiç görmediğini insan nasıl düşleyebilir ki, Düşünsene hiç konuşmamış birisi susmanın anlamını bilirken, Duymayanlar konuşanların kelime...