Öyküler

YİTİK ZAMANLARIN İZİNDE

Sokakta yürürken, yanından geçen insanların yüzlerine bakıp içlerinden birini tanıyacakmış gibi hissetti. Oysa herkes birbirinden farklıydı. Kimi mutluydu, kimi hüzünlü. Kimi telaşlıydı, kimi yavaş....

Öyküler

BEYAZ SABUN KOKUSU

“Annem öldü.” Bir evladın ağzından çıkacak en acıklı sözlerden birisi bu, annenin de evladın da yaşı kaç olursa olsun. Annemin ölümünün yüreğimdeki ağırlığını konuşmak...

Öyküler

DOLUNAY VE YARIM GECE

Ruhumu kanatan iğneli ve çengelli düşünceler kaynıyordu kafatasımın içinde. Bunlardan kurtulmak ve rahatlamak umuduyla yerimden kalkıp balkona çıktım. Beynimi derinden sarsan, içimde kasırgalar oluşturan...

Öyküler

KUŞ UÇTU

“Ayntab ey! Aşkımın imkânsız şehri, dök üstüme acıyı ve şehveti, dindir yüreğimin fırtınasını.” *** Kazanzar Nazaretya Konağı’na giden yolun başında, Kayacık kapısının önünde beklerdim...

Öyküler

KUMLARIN DANSI

Kahire’nin sokakları, binlerce insanın daracık geçitlerde dolaşmasıyla canlanıyordu. Tarihin izlerini taşıyan gösterişli yapıların önünde uzanan uzun kuyruklar, şehri adeta bir tabloya dönüştürerek ona sanatsal...

Öyküler

GRİ MELEĞİN ESARETİ

Griye dönmüş pencere camından yine de gökyüzünün baharı müjdeleyen maviliği çok net seçiliyordu. Kokusunu içine çekmeden seyrinin doyasıya tadını çıkardı Murat. Elindeki kitabı dönüp...

Öyküler

FIRINCI OSMAN

Sabah erken kalkmıştım. Hava, aydınlanmak için gökyüzünden bir işaret bekliyordu sanki. Her gecenin olduğu gibi bu gecenin de sabahı vardı. Ancak gece yaşadığını kimse...