PARKTA SIRADAN BİR GÜN Güneş gözlerine vurdu. Bugün mecburiyetten dışarı çıkmış olmasa farkına varamayacaktı; unutacaktı bu dinginlik, bu huzur veren hissi. Umursamayacaktı. Nasıl iyi...
PARKTA SIRADAN BİR GÜN Güneş gözlerine vurdu. Bugün mecburiyetten dışarı çıkmış olmasa farkına varamayacaktı; unutacaktı bu dinginlik, bu huzur veren hissi. Umursamayacaktı. Nasıl iyi...
Şubat ayındaydık. Belki de yılın en soğuk günüydü. Mahalledeki tarihi çeşme bile buz tutmuş akmıyordu. Evde kalorifer yanıyor olmasına rağmen üşüyordum. Yün içlik ve...
Dışarıda iki gündür aralıksız yağan karın yerini kuru bir ayaza almıştı. Dillere pelesenk olmuş Ankara’nın ayazına rağmen araçların ve insanların yoğunluğundan yağan kar da...
Yine sahilden dönüyordu. Günde en az bir kere Marmara’nın mavisine varmadan yapamıyordu. O kokuyu duymadan, o dalgalarla dertleşmeden bir gün geçiremiyordu asla. Boş...
Sisin ortasında art arda patlayan ve nerden geldiği belli olmayan birkaç el silah sesini köpek havlamaları takip etti. Önce derin bir acı, ardından genç vücudu, yorgunluktan...
Çamların uğultusuyla kesilen, püren kokularındaki yorgun kanatlardan atladı geceye. Gece çakır yıldız, baş döndürücü ateş böcekleri kayalıklarda bir derin yanılsama. Çığlık çığlığa çakal...
Saatin kaç olduğunu bilmiyordu Erwin Marlon. Pekte umursamıyordu aslında. Uzun zamandır uykusuzluk sorunu yaşıyordu. Böyle gecenin en olur olmaz anında uykusu kaçar, o da...
Hey gidi çoban köpeği Tek derdin kır, bayır, sis,duman Akşama dek koyun, keçi kovalaman Ama şehir köpeklerini tanıdıkça Saygı duyarım sana o zaman Atilla...