SARNIÇTA ZAMAN Küreğin her suya dalışında kalbimin atışı hızlanıyor, taş duvarlarla çevrelenmiş ıslak bir yalnızlığın ortasında, dik başlı sütunların arasında süzülürken kayık, zaman labirentinde...
Kış başıydı sanırım,
Bir çift üzüm göz düştü satırlarıma…
Simsiyah bir gül gibi,
Saklı bahçemde açan bir özlemdi,
Griler vardı hâyâ ’lı yapraklarında
Siyahlarla yazgıyı paylaşan,
Hayata gülen bir karanfildi tanıdığım
Siyah, hırçın bir karanfil…
Yeni başlayan bir günde tanıdım onu
Güzellikler çoktu anılarında,
Bakışlarını kaçırmıyordu konuşurken,
Düşüncelerinde dans eden yolculuklar,
Ellerinde sevgi, nöbetteydi…
Gün oldu dertleştik uzaklardan, yakınmış gibi,
Gün oldu, sevgiden söz ettik şiirlerde,
Gülüşlerimizde renklendirdik puslu geceleri,
Güzel günlere olan hasreti anlattık kadere,
Belki, bir mum yakar diye yalnız gecelere…
Yol uzun, yol soğuk ve zor, karanfilim,
Tek başına ve umarsız değilsin,
Bir adım kadar yakın, uzattığım elim…
Yaşanmamış mutluluklara inat,
Dök gitsin cebindeki yaşanmış umutsuzlukları,
Karanlık köşelerde kalan geçmişini unut,
Yüreğinde açacak o ufkundaki rengârenk çiçekler,
Bir bebeğin gözyaşlarında başlayarak gelecek…
Çığlık çığlığa ve yeşerecek bir filizde
Çiçeklenmenin coşkusu, yeniden…
Her şey daha güzel olacak inan,
Sevgiyi yapraklarında hissedeceksin,
Siyahlar grilerle dans edecek özgürce
Ve sen siyah karanfilim… Seveceksin, hem de çok
Seveceksin gönlünce…
E.N.Öztürk