Günahkâr bir kalbin isyankâr sokağında, Sır gibi dilime düştü gözlerin. Sanki bir umut idi bu son durakta, Gel der gibi yüzüme baktı gözlerin. Ebabiller inmiş bu gece...
Günahkâr bir kalbin isyankâr sokağında, Sır gibi dilime düştü gözlerin. Sanki bir umut idi bu son durakta, Gel der gibi yüzüme baktı gözlerin. Ebabiller inmiş bu gece...
Hikâyelerimiz ne zaman başlar, ne zaman biter? Doğduğumuzda mı, yaşarken mi yoksa öldükten sonra mı? Filler Ölüme Yalnız Gider, başlangıcına ve bitimine sınır konmamış...
(Tabanca sesiyle uyandığında gece yarısıydı. Tek el silah sesi duymuş, korku ile anne ve babasının yattığı odaya koşmuştu. Kırmızı gece lambasının loş aydınlığında...
İzafiyet teorisi Ve Yaşamın öz kütlesi Kaldırma kuvveti kadarınca Acıların merkezinde Kutuplaşan sade umut Her haliyle hayal Dünya sade Yerçekimi karanfil değil Parçalandıkça yürekler...
Kahraman anlatıcım yine radyoda en güzel parçalarını benim için çalıyor. İçim içime sığmıyor; kuş oluyor uçuyorum sanki. Bulutların üstünde koşuyorum müzik notalarına basa basa....
Bir hayvan gibi soluyup Bir hayvan gibi saklayarak azı dişlerimde cesareti Henüz dumanı bile soğumamış Geçip giden gemilerin boşluklarında bir keder gibi: “Bu deniz...
Sirderya kıyılarında Kırıldım Kırıntıları kaldı hüznün Yıldızlar...
Bir konuştum, Arka bahçelerinde havalandı kuşlar, Somali’de bir çocuğun adı açlıktan ayrı yazılıyordu, Kaç saattir beklediğimi sorduğumda, Yas, kağıt içinde kırklara karışıyordu… Ben yalnızım...
“Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti…” Edip Cansever “Aha,” dedi. “Aha buradan akardı su evveli. Daha da...