0

Yasıyoruz birbirimizden uzak hep kendi sessizliğimizde
Yabancı bir yüz arayarak
Üçüncü fincan fallarında
Sessizlik ayrılığın uzun kenarı

Zoraki bir haykırış bizimkisi
Önümüzde korku denizleri
Her seferinde bekleneni inkâr eder
Toprağa geç düşen gemi
Korkuyor müziksiz dans etmeye

Yol kendi uykusuzluğunda ah bir uğultu havada
Jakobenler çıkabilir aniden, yanında öfkesi
Her sabah uyananların meşru oğludur çünkü
Akşam benim hiçbir şeyim

Beyaz yakalılar yağmuru seziyor, boynunda ince
Köşedeki tekel şehrin en etkili silahı
Her akşam suçüstü, yaralı çok
Kimlik kontrolü yok kapısında

Sokaklarda sesi kısılmış bir sabah
Kiminin gözleri silah kaybettiğinden beri
Kimi bekliyor yarım bir bardağın ortasında
Anlamı dondurmuş zemheri

Ben şiirden sabıkalıyım
Suçum harf hırsızlığı
Trenler sesimi çaldığından beri
Ağzım bir yalnızlıkla dolu

Beklemeye değmeyecek şeyler
Çizdiğim resimlerde, göğün hendeğinde
Kuyular sustu susacak
Bir ilk söz kaldı omzumda katlandığım günlerden

Rıdvan Yıldız

Leave a Comment

İlgili İçerikler