0

İnansam güçlü olacağım çocuğun derdini mayalayan dünya da
Şekerleri yere düştükten sonra tek ilâhla tanıştığını öğrenen boğuk kalan yüzlerini
Paslanan parmaklıklara en çok benzeyen insanların yorgun geçmişini
Beni sakinleştiren parkların resmine düşürüyor.
Blanket şehrinde tabyaların ıslık çalan acılarını dünyadan öğrenirken
Aralıksız korkuları resimleyen sessizliğin yoğun mesaisi
Bana önceki çağların normal olmayan alışkanlıklarını tekrarlıyor.
Barbaros bulvarında batı karanlığı ölçü biriminde
Ergen gülüşleri tazeliğini güçlendiriyor.
Bir günah ki her zamankinden daha samimi doğuyor.
Işıklar vaktini ezberlerken, soğuğun kokusunda intikam besleniyor
Yol içerisine gizlenen uzaklık ve yakınlık telaşesi üzüntü mü sevinç mi
Belirsiz bir çiçek yorgunluğu kapılar da
Sonrasında üşüyen kuşların dalgın halleri
27E Şirintepe – Kabataş otobüsünde kırmızı köstekli bir anı uyanınca
Çocukların istediği yere gidiyoruz
Tutamaçları nasırlı deriye dönmüştü
Şoför eski zamana benzeyen fiziği ve kıyafetiyle,
Direksiyonla kararlaşan sesini duyunca herkes arkaya doğru ilerliyor
Ben bu kalabalığı severken hayatın şimdilik burada olduğuna inandım.
Gençlerin ve yaşlıların önce dağıldığı sonra toparlanıp sarıldığı bir zaman
Eski gocuklarında kıyam bi nefsihi doğruluğunu taşıyan masumlar
Anne seslerine işlenip çocukların üzerine sarılıyor.

Ali İhsan Tarman

Leave a Comment

İlgili İçerikler