Hayatın varlığını sorgulasak ne fayda Rahme düşüyor sigaranın külü Göz kapakları kapanmıyor uykuya, çizik çizik, kâbuslar tüketiyor ömrü Bana mısın demiyor içimize çektiğimiz esrarın...
Hayatın varlığını sorgulasak ne fayda Rahme düşüyor sigaranın külü Göz kapakları kapanmıyor uykuya, çizik çizik, kâbuslar tüketiyor ömrü Bana mısın demiyor içimize çektiğimiz esrarın...
bir kalbi ortak bir hüzünle tutup fethedersin avuçlarında ballı ılık bir süt gibi içtikçe ısınır, güzel düşler görürsün kadınlar ne ister erkekler ne ister...
Esirgenen ışıkları arar aydınlıklar… Dönüşen anlaşmazlıklarla Anlaşılmazlığı sonra Durgun köşe minderlerinde Tanıdık bir yüzün hayalinde Gülüşleri yutan zamanlarda Şavkı kayıp sokakları dinler Aşılmaz eşik...
Bu yaşlı bir ahlat ağacı, ahlattan kinaye armut demişler. Bunun hemen altında “L” şeklinde uzanan ve kıvrılan yirmi dekarlık bir tarlamız vardır bizim. Bu...
Gladyatörlerin ve onlarca katibin arasından sıyrılıp geçti yüce Seneca Roma halkına seslenmek için. İhtişam, törenler ve onlarca zafer karşısında en yüce ruhlar bile aciz...
Dünya ne kadar küçük biz ne kadar büyüğüz verince el ele evren ne kadar küçük dünya ne kadar büyük verince herkes el ele Kiriş...
Balkonumun hemen altındaki otobüs durağında bazı bazı buluşuyor bu ikili. Bay Nokta ’ile Bayan Virgül… İsimleri tarafımdan uydurulmuş olup gözümü kulağımı dört açmama rağmen...
Tünel’den caddeye çıktığımda saat on ikiyi geçiyordu. İstiklâl her zamanki gibi kalabalık ve coşkulu seyrine devam ediyor, türlü insan suretlerinden bir desen oluşturuyordu. Biraz...
Gelinlik giydirdiler sessizliğe Kıvılcımların damla… Sızıntıların ateş olduğu yerde. Tam ortasından Bir büyük acının Kaybolmak geçti Bir hayal göründü Derin. Sarsıntıları hissedilir Vardı ama...
Tayinim, Orta Anadolu’nun köylerinden birine çıkmıştı. Köyümün yolu ve okulun lojmanı olduğu için çok şanslıydım. Hatta eski de olsa bir otobüsü bile vardı. Bu...