Tavanı oldukça yüksek tutulmuş çatı katının Haliç’i gören tarafı boydan boya camla kaplanmıştı. Su yüzeyinde kıpırdaşan gün ışıklarını hapseden sema tüm haşmetiyle...
Tavanı oldukça yüksek tutulmuş çatı katının Haliç’i gören tarafı boydan boya camla kaplanmıştı. Su yüzeyinde kıpırdaşan gün ışıklarını hapseden sema tüm haşmetiyle...
8 Ağustos 1986 Tren, yaşlı ve misafirperver istasyondan ayrılıyordu yavaş yavaş. Gidiyordu rotasız raylarda… Başta hafif bir tıkırtı, sonradan gelen güçlü sesler tekerlerden… Gurbete...
Elini uzattı “Dur, gitme!” dedi. “Umut!” dedim. “Yolumu bekleyen gözler var.” dedim “Cehalet, sefalet, makus kader …” dedim. Bir elimde bavulum, bir elimde menekşeler… Sevdiğim, sevdiklerim yolumu bekler. ...
İçimden bir düş geçerdi Geçmeden hayat nehrini Kanatlanmıştı rüzgâr Kaybetmeden atımı Tık. tı kı tık tık … tı kı tık Çok geçi çok,...
Ruhum beynelmilel kederler içinde Bütün sokaklar ezberimdeydi unuttum Bir gaflet şarkısı çoğalıyor gözlerimde Adını çocukken duymuştum Sıralanır mayası tutmuş tüm kaderler Derviş dilinde...
Dursaliye Şahan Öykü Sola Yayınları ‘yasak’ aşklar üzerine… “İnsanların, üzerinde en çok kafa yorduğu şey nedir? deseler, muhtemelen ilk üç sıradan birini aşk...
Bütün gece evin içinde dolanıp durmuştu. Gözleri yağmura gebe bulutlarda çakan alazlı şimşekler gibi pırıltılarla dolup dolup boşalıyordu. Kadim dostlarının merhametine sığındı...
-1- Mahcup bir güfte asılı fecre Deniz kayalıklara vuruyor kendini Aşüfte gül soyunuyor dikenlerinden Hatıraları kemiriyor zaman Birazdan kader denen gardiyan Tutup kulaklarımdan...
Cami avlusunda değil uyandığımda onu yatağımda buldum. Emekledi emeklemesine, bir de yürüyebilse karış karış gezecek her yeri, anlıyorum gözlerinden. Ne emzik, ne kundak…...
Bizim buralarda havalar acayiptir. Kışa ve yaza birden girilir. Kasımda hava soğur, nisanda ısınır. Yani düzgün bir güz yaşanmaz. Ne ilkbahar ne...