Güneş ışıklarını kaçırdığında, Yüreği buz keser kara toprağın Uzattığında ümidin sıcak çırasını Bahar çiçeklerine bezenir bağrı… Güllerin sürgünleri uzar sevdaya Papatyalar ak sayfalarını serer...
Kuru daldan oldu fidan Doğru ilde kaldı yalan İçimde tutuşan tufan Gözden ırak tutsun beni. Ben aydım o ise güneş Dünya oldu bize kalleş...
Yaşlı Adam Yaşlı adam solgun bir ışık altında, yıpranmış pencerenin önünde durdu. Gözleri artık eski ışıltısını kaybetmişti, fakat gökyüzüne baktığında hâlâ içinde bir umut...
Bir tarafta Matruşka’nın bebekleri Ağlaşıyorlar… Bir tarafta koşumlarından azat edilmiş Aşkar Vurunca sağrısına hafiflik Yelesine rüzgâr Döndü baktı uzun uzun avlaklara Sonra Bir ok...
Sanatta imge duyularımızın bilinçteki izlenimlerinin yansımasıdır. İmge zihnimizde gerçekleşmesine özlem duyulan şeyler, bir uyarıcı söz konusu olmaksızın bilincimizde beliren nesneler, hayaller, imajlar ve olaylar...
Solgun bir yıldırımın keskin bıçağı Bir hışımla indi odaya Nicedir kendini belli etmeyen O derin ses, o beklenen yutkunuş Yağmurun geç kavuşmalarından Küçüldü, sanki...
Önümdeki perdeyi kaldırdılar gözüm gönlüm açıldı. Dışarıda ayaz, kar, kış, kıyamet; içeride bahar vardı ilkin. Derken camı da kaldırıverdiler aramızdan. İçeride kavga, kıyamet, prangalar;...
Şubat ayındaydık. Belki de yılın en soğuk günüydü. Mahalledeki tarihi çeşme bile buz tutmuş akmıyordu. Evde kalorifer yanıyor olmasına rağmen üşüyordum. Yün içlik ve...
Yıl 2002, İstanbul. Aylardan Aralık, İstanbul en soğuk günlerini yaşarken, elimdeki buharı tüten kahvemi daha sıkı kavradım. Perdelerimi sonuna kadar açmıştım, başımı pencereme yasladım....
Aktım, kara oldum Yoldum, dağ oldum Şimdi Başımda duman, eteğimde çimen İçimde buz gibi pınar Osman Akyol
