Ümit kitap okumayı çok severdi. Kendi kendine eğlenir ve kitap okurdu. Sandalyesinde mutluydu. Diğer insanlardan ne farkı vardı ki? Bir gün şöyle dedi: -Anneciğim...
Ümit kitap okumayı çok severdi. Kendi kendine eğlenir ve kitap okurdu. Sandalyesinde mutluydu. Diğer insanlardan ne farkı vardı ki? Bir gün şöyle dedi: -Anneciğim...
-Kızım yemeğe gel! Fidan, annesinin sesini duymuyordu bile. Pencerenin önünde hem yağan karı seyrediyor hem de babasını düşünüyordu. -Sana sesleniyorum kızım, duymuyor musun...
Bir yokmuş, bir varmış. Bu iş nasıl olur anlamazmış. Bugün kral, yarın hokkabaz çokmuş. Canlılarda bin bir naz. Niyazsa; çok az. Sıkıldık mı...
Üstüm başım toz içinde içeri girerken annemin azarından biraz korkmuştum. Ama nasıl da yenmiştim diğerlerini misket oyununda, nasıl da gururluydum. Cam misketlerimin en...
Basamak sokağından şirinlerinin öncüsü Nisanur’un sevimliliği, tatlılığı umutlara tesellidir. Arkadaşları olan Ayşegül, Nazlı, Ervanur ve Songül onu çok severlerdi. Her gün oyunlar oynayıp...
Ali için yarın piknik günüydü. Akşamdan hazırlandı Ali. Yüreği coşku içindeydi. Annesine sürekli olarak “Pikniğe ne zaman gideceğiz anne ?”diye soruyor annesi de; “Yarın...
O sabah aydınlık bir günle uyandı Mavi Uçurtma. Uzun süren kış günleri nihayet bitmişti. Bahar gelmiş, meralar yeni doğmuş kuzulara bezenmişti. Ağaçlar çiçeğe durmuş,...
Çocuklar her akşam mektepten çıkarken gidip Devin bahçesinde oynarlardı. Yumuşak, yemyeşil çayırlı, geniş, güzel bir bahçeydi. Ötede beride iri güzel çiçekler çayırın üzerinde yıldızlar...
Üç cüceydiler. Birincisi en yükseğe zıplayan, ikincisi en uzağa atlayan, üçüncüsü en derine dalan. Birincisi kuşları avlardı. İkincisi tavşanları yakalardı. Üçüncüsü balıkları tutardı. Üçü...
Mavi denizin kuytu yerinde bir istiridye yaşardı. İstiridye sabahları uyanır uyanmaz kapısını açar, evim dediği denize uzun uzun bakardı. Yeşil balıklara, yosunlara, deniz kaplumbağalarına...