Bütün gece evin içinde dolanıp durmuştu. Gözleri yağmura gebe bulutlarda çakan alazlı şimşekler gibi pırıltılarla dolup dolup boşalıyordu. Kadim dostlarının merhametine sığındı...
Bütün gece evin içinde dolanıp durmuştu. Gözleri yağmura gebe bulutlarda çakan alazlı şimşekler gibi pırıltılarla dolup dolup boşalıyordu. Kadim dostlarının merhametine sığındı...
-1- Mahcup bir güfte asılı fecre Deniz kayalıklara vuruyor kendini Aşüfte gül soyunuyor dikenlerinden Hatıraları kemiriyor zaman Birazdan kader denen gardiyan Tutup kulaklarımdan...
Bizim buralarda havalar acayiptir. Kışa ve yaza birden girilir. Kasımda hava soğur, nisanda ısınır. Yani düzgün bir güz yaşanmaz. Ne ilkbahar ne...
Yine aynı sokaklardan, caddelerden, kaldırımlardan geçtim. Yine aynıydı insanlar; düşünceli. Niye hep düşünürdü insanlar? Neden hep bir arayış içinde sürüklenir, niye olduklarıyla kabul...
Yine sahilden dönüyordu. Günde en az bir kere Marmara’nın mavisine varmadan yapamıyordu. O kokuyu duymadan, o dalgalarla dertleşmeden bir gün geçiremiyordu asla. Boş...
“Bir bilet,” diyor, “lütfen,” tombulcana bir kız, “önlerden olsun. Varsa cam kenarı.” Parayı uzatırken al yanakları azıcık daha kızarıyor nedense. Belki de bakışlarımdan....
Mutlu insanlar yataklarında mışıl mışıl uyuyordu ve bir tek mutsuzlar ayaktaydı gecenin bu kör saatinde. Böyledir bu; mutsuz insanlar geceleri yaşarlar günü. Bir...
Neden böyle yaptı? Bilmiyorum. Gerçi bir sebebi olması da gerekmiyor. Rahat mı desem gamsız mı desem öyle biriydi Cemil. Sabah, güneşin gözüne gözüne...
“Su yoruldu. Gece yoruldu. Dağların kıyısında bulut yoruldu.” Dizelerini yineliyordu, oturduğu masanın kenarında. Şairdi. Kır kahvesinde salkım söğüdün altında oturmuş yeni bir şiir...
Yerel bir gazetede sanat sayfası hazırlıyorum. Ayrıca haftalık bir dergide de köşe yazarlığı yapıyorum. Her gün dergiye gitmem gerekmiyor. İnternet üzerinden yazılarımı yolluyorum....