SESİYLE SESSİZLEŞTİREN YAĞMURLAR MEVSİM Yorgun ve ağır aksak ilerleyen zamanlardayız artık. Sessiz olun! Veda vaktidir sararmış yaprakların. Usul usul süzülüyor rüzgâr, telaşa lüzum yok....
bana geri verin boya sandığımı
eski günlerime yürümek
bembeyaz bulutlara binerek
maziye dönmek istiyorum
küçücük eski tahta bir sandık
içinde gönlümün bütün renkleri
kayıştan bir askılığı
koltuğumun altında taşıdığım
peynir tenekesinden oturağım vardı
her renkten boyalarım
özenle dizdiğim sıra sıra
sarı fırçamla siyah fırçam
simsiyah bir kadifem vardı
şimdiki zaman öyle soluk ki
açsam boyalarımı
daldırsam süngeri içine
hayata renk katsam
gökkuşağı gibi rengarenk
dünyayı sarsam diyorum
tahta fırçalarımla
hatıraların üzerindeki
birikmiş tozu toprağı
silmek istiyorum
nuri leflef cilamı çıkarıp
solgunlaşmış simalara
yaprak gibi sararmış benzime
bir de kirlenmiş dünyanın yüzüne
iki kere cila çekmek
pırıl pırıl parlatmak istiyorum
bir çocuğun dünyasıydı
küçücük omzunda taşıdığı
alın teri barındıran
hayallerine yelken açtığı
tık tık çalıp durduğu
umut kapısıydı boya sandığı
Faik Kumru