TUZ AĞACI kırık vazonun ışığı vuruyor, tenine mevsim kışa hazırlanıyor yaprakları dökük ağaçların geceleri uyumak için susuyorum hep bakışlarımı kesiyor kuş sesleri ve...
dökülüyor mevsimler
ilmekler başka zamanın sözcüsü
ruhun pencereleri o yüzden
nem kapıyor
her dolu sessizlikten
ışıktan birer damla tutuyor
orada harf-i beher…
orada, kozasında bir mânâya örülüyor
her sözcük
aynı derin dağın sarnıcında yetişirce sanki
korkuya gark ediyor çağın yalanlarını,
putlarını çünkü
ve toprağın bağrındaki acı dualara.
acı hayal terine
umutla teselli selâmı yolluyor ya;
kuyular o denli kıskanç
yerin kulağı o denli sağır!
Halis Tamkoç
