Öyküler

HOŞ GELDİN

Gözlerimdeki perde aralanmış gibi yürüyorum. Ama hissediyorum çok uzakta değil bu sefer hayat. Taze çilek gibi kokuyor çünkü biliyorum. Daha önce de almıştım bu...

Öyküler

KURT AĞZI

Güneş gurup ederken, akşamın hazin karanlığı yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyordu köyde. Garip Çavuş hâlâ bahçe kapısının önünde bekliyor ve sürüden gelecek koyunlarını tek...

Öyküler

GÜNEŞ

Ayaklarına prangalar vurulmuş mahkûmlar gibi hissediyorum şu an kendimi. Karla kaplı şehrin dört bir yanını dolanıyorum yiyecek bulabilmek için. Gecenin kapkara örtüsü altında, ayazın...

Öyküler

DUYGU DURUM

Ne zaman geçecek bu ruh halim? Yok, ardımda cin var mı? Yok, çiçekler mezarlıkta açar mı? Dolap beygiri gibi aklımda dönüp duran düşünceler. Selim...

Öyküler

AĞLIYORUM, BİR ŞEY OLDU

Onlar ne bilir ya? Kim şu onlar hem? Bak güzel anneciğim, hayatımızı şu kuruntularla, yersiz kasvetlerle mahvetme. Yüzüstü yatamıyorum. Hayallerim ciğerime batıyor. Hissediyorum. Yolunda...

Öyküler

HİÇBİR YER

Hayat diye algılanan savaşa ilk katılanlardan olmak için, yaşamı soyluca ezberledik. Artık nerede duracağımızı bilemiyoruz. Hangi mekânın içinde? Hangi gökyüzünün altında? Hangi düzenin yanında?...

Öyküler

TEYELSİZ HAYAT

Bir huzursuzluk çağrıştıran zilin sesiyle irkildi Refika. Kalktı, birbiriyle yarış halinde olan zonklayan başının ve sızlayan dizinin izin verdiği ölçüde kapıya seğirtti. Belki dedi...