Genel Öyküler

AKDENİZ

Irmağın kenarındaki bataklıkta bir avuç toprağa tutunmaya çalışan zümrüt yeşili söğütleri izliyorum. Söğütler, yorgun bir çocuğun uykuya yatması gibi ince yapraklarını rüzgâra bırakmış. Öğle...

Genel Öyküler

HİSLİ DORU AT

Tevfik, harmanları kaldırmış, cebi bol para görmüştü yine bu güzün. Eğlenceyi, sazı sözü seven Tevfik’in cebinde öyle uzun boylu kalmazdı para. Herkes Tevfik’in parasını...

Genel Öyküler

ZAVALLININ BİRİ

Kolombiya’nın en özel ağaçlarından toplanmış beş kilo kahve çekirdeği büyük bir gürültüyle öğütücünün göbeğine doğru döküldü. Kıllı ve yapılı bir erkek eli, makinenin kolunu...

Genel Öyküler

BÜYÜLÜ DENİZ

Altı aydır denizdeydi. Eski takalar ile Karadeniz’in azgın sularında balıkçılık yapmıştı ama kıtalararası yolculuğa çıkışı ılık bir pazar sabahına rastlamıştı. Çıkış, o çıkış oldu...

Genel Öyküler

AŞEREN GELİNLER

Hacı Aliler’in Nazmiye, gelini Hatice’yi de alarak Tayyibe Aba’ya gitmek için evden çıktı. Taş evin tahta kapısını iyice berkitmişti ki yoldan geçen faytonların tekerlek...