saçların yüzümün sabahı olmuş senin çağın başladı, iste bu yağan kar beni yanına çivile, tuvalde izin var biliyorsun damarlarında öpülmüş güllerin dudağı. daktiloya çekilmiş...
Askerden döndükten sonra birkaç yıl pazarcılık yaptı Cemal. Soğuk ve yağmurlu günleri saymazsa işinden de memnundu. Ama istediği kızın ailesi pek hoşnut olmayınca farklı...
Tophane güçlü çınarında Meczup zikri koşuyor Ellerini tutan değil Ellerinden tiksinen bir zaman Nereye dönse içinde çoğalan bulut Dişlerine küf giydiren narsist şaklaban Nereye...
Güneş yavaş yavaş yüzünü gösteriyordu. Sabahın en güzel saatleri, günün en temiz havası ve ıpıssız bir zaman dilimi; tadına doyum olmayan bu güzellik insanın...
Ankara’ya yürüyorum Anadolu’nun bağrına doğru Anasın sen Çileyle yoğrulmuş Milletin anası Memleketin anası Senin gözlerin mavi desem Mavi değil Yeşil desem Yeşil değil Turkuaz...
… kasabasında bir konağın yanan ışığı hariç her hanenin içi karanlık, ocağı sönük, duvarı yıkıktı. İhtişamlı konağın içinde bir bey yaşardı, adı ise Yaşar’dı....
yarım kalmış mutluluktu gözlerinde geçmişi aramak yarım kalmış hüzündü bulutlardan sağılan damlalar yığınak olmuşlardı gözyaşımıza kirpiklerimizde mayalanan özlemdi omuzlarımıza yaslanan gölgelerin bizden alıp götürdükleri...
Bardakta içilmeyi bekleyen çay Bir kedi sevilmek isteyen Bir kitap okunması gereken Geç kalınmışlarla dolu hayat Yetişememekle, koşturmayla Kırık dökük bir yalnızlık Bir kapı...
Çoban olduğuma bakmayın. Biraz hatır gönül desteğiyle olsa da dışarıdan liseyi bitirmiş bir adamım ben. Her ay mutlaka bir kitap okurum. Birkaç gün gecikmeli...
Kaç hikâye başlar, kaç hikâye biter? Söyle bana çiçeğim. Hikâyeye yeni başlayanlar sonunu henüz göremezken, Hikâyeyi bitirenler yeni başlamıştım der gibiler. Başlamak ya da...