Netjer medu kutsal gücün yazısı Haydi git Benden bu kadar Bu kaçıncı kuş öldürdüğün kalbimde Haydi git Bu son veda edişim belki de Aşkın...
Gül gibi olabilir misin? Söylesene, bedeninde onlarca dikenle Bir gül gibi açabilir misin? Hem kanarken, hem güzel kokabilir misin? Sevgi uğruna koparılmayı göze alabilir...
Kafamda sürekli düşler kuruyorum. Örneğin tüm dünyadaki okyanusların sahibi benmişim, tüm suların sahibi olduğumu hayal ediyorum. Sonra bütün suları şişelere dolduruyorum. Düş kurarken bile...
karanlık çekilince başlıyor karanlığımız acıya saplanmış nefesimizle kendi sesimizin yankısını arıyoruz sen gözlerini esrik uykulara teslim ederken ben ömürlerini sana bağışlamış yıldızlara ay ışığı...
Cazibesine ihanet eden şiir! Sen de gel beriye Seyreyle allı morlu yazgıları Saklambaç şimdilerde içimizde sessiz Kahkahalar var oynak gecenin içinde Nakış nakış işlenmiş...
Yeni yılı karşıladığımız “Yılbaşı eğlenceleri” birkaç yıldır tartışmasız yaşanıyor. Daha önce ev içi çekişmeler ve huzursuzluklara neden oluyordu. Yine de kutlamalara dokunduranlar var… Konuyla...
İnansam güçlü olacağım çocuğun derdini mayalayan dünya da Şekerleri yere düştükten sonra tek ilâhla tanıştığını öğrenen boğuk kalan yüzlerini Paslanan parmaklıklara en çok benzeyen...
Kazması omzunda yenik ve mağrur bir kaşık Ferhat Dağ yaralı Şirin sudan ucuz Osman Akyol
“Ölümü çağırma, sus!” dedi annem. Sakın çağırma. Duymasın diye bunca zaman sustum zaten annem. İnan sustum. Kemiklerim çatırdadı sadece, tek tek kırılırken. Şimdi de...
Herkesi maziye döndüren bazı sözler vardır; etkisinin bünyemize epey tesirinin olduğu kelimeler, okurken altını çizdiğimiz satırlar ve belki de defalarca aynı yerde takılı kaldığımız...