Gözlerinde çocuksu bir yalnızlık sezerdim Zeliş ablanın… Adı Zeliha olsa da ona Zeliş abla demek hoşuma giderdi. Uzun yaz günlerinde, çoğu akşamüzerlerini onun evinde...
Gözlerinde çocuksu bir yalnızlık sezerdim Zeliş ablanın… Adı Zeliha olsa da ona Zeliş abla demek hoşuma giderdi. Uzun yaz günlerinde, çoğu akşamüzerlerini onun evinde...
Sen giderken gülüşün kaldı buralarda. Bir masa her zamankinden daha anlamlı neden olur? Dokundun, gözlerin değdi biraz oyalandın Sonra nefesin bahçeyi gezdi Uzaklardaki taylar...
Genç penguen Abel, sürüden ayrılalı bir hayli zaman olmuştu. Neredeyse hava kararmak üzereydi. Görünürde kimse yoktu. Uçsuz bucaksız buz çölünün ortasında yapayalnızdı. Ne pahasına...
saçların yüzümün sabahı olmuş senin çağın başladı, iste bu yağan kar beni yanına çivile, tuvalde izin var biliyorsun damarlarında öpülmüş güllerin dudağı. daktiloya çekilmiş...
Askerden döndükten sonra birkaç yıl pazarcılık yaptı Cemal. Soğuk ve yağmurlu günleri saymazsa işinden de memnundu. Ama istediği kızın ailesi pek hoşnut olmayınca farklı...
Tophane güçlü çınarında Meczup zikri koşuyor Ellerini tutan değil Ellerinden tiksinen bir zaman Nereye dönse içinde çoğalan bulut Dişlerine küf giydiren narsist şaklaban Nereye...
Güneş yavaş yavaş yüzünü gösteriyordu. Sabahın en güzel saatleri, günün en temiz havası ve ıpıssız bir zaman dilimi; tadına doyum olmayan bu güzellik insanın...
Ankara’ya yürüyorum Anadolu’nun bağrına doğru Anasın sen Çileyle yoğrulmuş Milletin anası Memleketin anası Senin gözlerin mavi desem Mavi değil Yeşil desem Yeşil değil Turkuaz...
… kasabasında bir konağın yanan ışığı hariç her hanenin içi karanlık, ocağı sönük, duvarı yıkıktı. İhtişamlı konağın içinde bir bey yaşardı, adı ise Yaşar’dı....
yarım kalmış mutluluktu gözlerinde geçmişi aramak yarım kalmış hüzündü bulutlardan sağılan damlalar yığınak olmuşlardı gözyaşımıza kirpiklerimizde mayalanan özlemdi omuzlarımıza yaslanan gölgelerin bizden alıp götürdükleri...