ıvır zıvır dergisi için can buna mı yazdı kendini rezil eden şiiri çocuk okusa içinden gülerek çıkardı harflerden salata olmaz diye biliyordum sözleri eğerek...
ıvır zıvır dergisi için can buna mı yazdı kendini rezil eden şiiri çocuk okusa içinden gülerek çıkardı harflerden salata olmaz diye biliyordum sözleri eğerek...
Arkama bakmadım hiç Güneşin sessizce doğup Hüzünle battığı Sarışın ufuklarda gözüm… Takılmışım bir allı turnanın peşine Sadece bizim ele değil, Bütün ellere selâm taşırım....
Kubbesinden kar dökülen bu şehir Bana mutluluk vermezdi Bilirsin sende İki insan bir araya gelmekle İki insan etmezdi Toprağa su dediğim zaman Güneşe ne...
Zoruma gidiyor havanın kurşuni rengi Zoruma gidiyor denize düşen damlanın Can çekişmesi kimse bilmiyor bu yüzden Ben artıyorum bugünden yarına Zoruma gidiyor gecesinde günün...
Kaybolurum Ansızın çıkma karşıma, kalırım öyle Küçük bir boşluğa kapılırım kaybolurum gözlerinde Bağırmak isterim haykırmak isterim Yaklaşma kaybolurum sessizliğimde Ansızın çıkma karşıma Tüm geçmiş...
Ölüm gibi Üstüme çöküyor akşam! Bende hiç bitmeyen zaman Sende ne çabuk bitiyor… Sinemi hüzün sardı Ne mutluluk kaldı ne ümit Ben metruk bir...
bak bugün paslanmaz duvarlar ardında dirilen bir yüz var sen o taşların ardındaki suretleri okşuyorsun biliyorum babanı özlüyorsun ne zaman bir demir şakırtısı duysan...
Kapalı gözlü, hareketsiz Durgun elleri, hissiz Örtülmüş kapılar Işıklar dinlendirilmiş Gezintide ruhlar Nereye gitmek istenirse Uyanıkken, gidiyor oraya Yaşıyor hayalini rüyada Onlarca şehir Uzak...
İstanbul yorgunluğunu gideren akşamlarında, Sessiz… Keyifsiz. Surları uykuda… İnsanları ve deniz. Hafif dalgalı; Dalgalarda yüklü bir gemi, Pruvası yıldız Ve İstinye’de kız. Bir düdük...