Deniz kıyılarından Yüksek kaldırımlara Rüzgarın savurduğu Garip bir köy çocuğu Otlaklar arasında Kaybolurken boyunca Sevmek kaderindeymiş Saksıda tomurcuğu Kararır koca yürek Kalmaz...
Deniz kıyılarından Yüksek kaldırımlara Rüzgarın savurduğu Garip bir köy çocuğu Otlaklar arasında Kaybolurken boyunca Sevmek kaderindeymiş Saksıda tomurcuğu Kararır koca yürek Kalmaz...
Sonun Öncesi Bitişin Sonrasında Zaman boyutunda sarmal Üç perçemli örgüsün Sonsuz Evrende rüzgar Sevda Gönül girdabı Girdabın kapısına Üç mandallı sürgünsün Şaban Şimşek
Yağmur bulutunun içine gizlenmiş haylaz bir çocuğum Akarım yeşile bir şeytan uçurtmasının tepesinden Alacakaranlıkta haykırır delirmiş güneş Hain, cimri ve kıskanç Işığını sakladı sisler...
Deniz yıkadı beni dün sabah Vapurda seyrederken İstanbul’u Lodostan poyraza döndü rüzgar Deniz yıkadı üstümü başımı Ve ben hiç itiraz etmedim, Uslu çocuk gibiydim...
Tuhaf kayboluşlar Yeni terk edilmiş kâbuslar… Serçenin kanat çırpınışı, Uçmayı öğrenememiş henüz, Selvi, boyundan tereddüt ederken Gölgesine sığınmış, Nisanın kasıntı ışığının altında… ...
Yalnızlığın ayak seslerini dinliyorum, Yağmurun her damlasında… Çaresizliğim olgun başaklar gibi Başını eğiyor hafifçe. Her damla, Issız düşüyor toprağa… Gece yorganını toplamış, Kardelenlere...
-Dünya büyülü bir yer anne -Sen hayallerinde koşmaya devam et yavrum! -Hayat kemikli bir iskelet anne -Yaşarken ölmemeye dikkat et yavrum! -Gözümde aklımın ipuçları,...
Bir İstanbul rüzgârı esmekte dar sokakta Hüzünler pencerede dertler arka sokakta Başucumda bekleyen karabasan kâbusu Şeytanın süngüsü mü köşelerde, bucakta? Eskilere götürür her yağmurun...
Kızıl saçlı kadın masaya bıraktı hazanları Gün gülümserken sevda sözleri ağırdı Çiçek renkli gülüşlerden ödünç aldı yalnızlığı Gitarıyla serin saatlerden melodiler çaldı Gezindi...
Deprem yaşamışım, Umutlarım hedef tahtası, Kurşun yarası düşlerim! Ölüm Demokles’ in kılıcı, Tepemde gel-gitler, Duygularım harman yeri, Göçebe miymiş yüreğimdeki aşk? İçimdeki boşlukta Şafağı...