Belirsiz bir zamirle konuştum hep Kime ait olduğunu bilmediğim mağaralarda Büyüdüm duvarlarına baka baka Siyah kumun ayazında, çırılçıplak Kimdim, nereden gelmiştim ve neden Pusuya...
Belirsiz bir zamirle konuştum hep Kime ait olduğunu bilmediğim mağaralarda Büyüdüm duvarlarına baka baka Siyah kumun ayazında, çırılçıplak Kimdim, nereden gelmiştim ve neden Pusuya...
“Ölümü çağırma, sus!” dedi annem. “Sakın çağırma.” Duymasın diye bunca zaman sustum zaten annem. İnan sustum. Kemiklerim çatırdadı sadece, tek tek kırılırken. Şimdi de...
Bozkırın ortasında bir çocuktum Biraz toprak, biraz gökyüzüydüm Biraz hasret, biraz umuttum Bazen uzakları gözleyen nemli bir çift gözdüm Güneş yakmazdı bizi bozkırda Ayrılık...
“Ölümü çağırma, sus!” dedi annem. Sakın çağırma. Duymasın diye bunca zaman sustum zaten annem. İnan sustum. Kemiklerim çatırdadı sadece, tek tek kırılırken. Şimdi de...
Dışarıda iki gündür aralıksız yağan karın yerini kuru bir ayaza almıştı. Dillere pelesenk olmuş Ankara’nın ayazına rağmen araçların ve insanların yoğunluğundan yağan kar da...
Sen giderken gülüşün kaldı buralarda. Bir masa her zamankinden daha anlamlı neden olur? Dokundun, gözlerin değdi biraz oyalandın Sonra nefesin bahçeyi gezdi Uzaklardaki taylar...
Yağmur yağıyor. Kuşların cıvıltısında, yeşilin en güzel tonlarını paylaşan çimenler ve ağaçlar bir çocuk gibi neşe bulmakta. Az sonra biri pencereden bakacak… Küçük parmakları,...
Bir masal dinlemek istiyorum şimdi O masum çocukluk erişilmez düşlerimi Ey Mitra hadi göster iyiliğini Ve dostluk ateşini Ateş üşütürmüş Kar yakarmış Büyüyünce anladım...
Gelecek olan felaketleri beklemek Ve onların iyileşme sürecini düşünmek Beni bir çocuğun öğrenme isteğindeki Körelmeye itti. Parke taşlarının hikâyesi bir çay içimliği kadarmış, Elleri...