“Ölümü çağırma, sus!” dedi annem. Sakın çağırma. Duymasın diye bunca zaman sustum zaten annem. İnan sustum. Kemiklerim çatırdadı sadece, tek tek kırılırken. Şimdi de...
“Ölümü çağırma, sus!” dedi annem. Sakın çağırma. Duymasın diye bunca zaman sustum zaten annem. İnan sustum. Kemiklerim çatırdadı sadece, tek tek kırılırken. Şimdi de...
Dışarıda iki gündür aralıksız yağan karın yerini kuru bir ayaza almıştı. Dillere pelesenk olmuş Ankara’nın ayazına rağmen araçların ve insanların yoğunluğundan yağan kar da...
Sen giderken gülüşün kaldı buralarda. Bir masa her zamankinden daha anlamlı neden olur? Dokundun, gözlerin değdi biraz oyalandın Sonra nefesin bahçeyi gezdi Uzaklardaki taylar...
Yağmur yağıyor. Kuşların cıvıltısında, yeşilin en güzel tonlarını paylaşan çimenler ve ağaçlar bir çocuk gibi neşe bulmakta. Az sonra biri pencereden bakacak… Küçük parmakları,...
Bir masal dinlemek istiyorum şimdi O masum çocukluk erişilmez düşlerimi Ey Mitra hadi göster iyiliğini Ve dostluk ateşini Ateş üşütürmüş Kar yakarmış Büyüyünce anladım...
Gelecek olan felaketleri beklemek Ve onların iyileşme sürecini düşünmek Beni bir çocuğun öğrenme isteğindeki Körelmeye itti. Parke taşlarının hikâyesi bir çay içimliği kadarmış, Elleri...
Otobüs hızla yol alıyor. An onu kovalıyor sanki… Ya da an’a mı yetişiyor? Neyse ne… Sinirliyim… Bildiğim bu! Nasıl evden çıktım hatırlamıyorum. Sadece telefonuma...
menzilinden kışlar dökülüyor, ölüm denizinde halkalanan göç başladı. kimse dinlemez oldu kendi ağıtını, başkasına inanıp kandığından beri. his sorun değil gözlerimiz bir ayıba iniyor...
Enerjisini güneşten alan saat gibi tıkır tıkır işler doğanın mimarı tarafından kurulan düzen. İnsan marifetiyle her ne kadar bozulmaya çalışılsa da… Bestseller listelerine girmeye...
Bir çocuk ölünce Kaybolur kuşların sesi Kimse bilemez Sevinç neydi? Bir çocuk ölünce Büyümez oyuncakları Dilsizdir artık ...