Yaşlı Meşe, dallarına takılan, taşlarla düşürülmeye çalışılan topu, gövdesine atılan tekmeleri umursamadan, dallarının arasındaki çataldan kurtarmak için gövdesini oynatmaya çalıştı; en sonunda çatalda kalan...
Yaşlı Meşe, dallarına takılan, taşlarla düşürülmeye çalışılan topu, gövdesine atılan tekmeleri umursamadan, dallarının arasındaki çataldan kurtarmak için gövdesini oynatmaya çalıştı; en sonunda çatalda kalan...
Zamansız bir hayattı beni bekleyen. Araf… Ne soğuğu ne sıcağı olan, korku ve emniyetin hükümsüz olduğu, eski ya da yeninin olmadığı, beyazın siyaha karıştığı…...
Yeniden o günlere dönsen hani. Olmaz ya işte, mesela diyelim. İstemez miydin? Kim istemez değil mi? Şu kervan ne garip, o zamanlarda...
Annem hastaydı. Kalbindeki damarlardan beş tanesi kapalıydı ayrıca da ritim bozukluğu vardı. Yokuş yukarı yürümekte zorlanıyor, güçlükle nefes alıp veriyordu. Buna rağmen deniz mavisi...
Keşke biraz düzeltselermiş üstümü başımı. Çatlamış bu, demesi kolay. Mastik de istemedim oysa. Neden bir alçı çekip doldurmadı kırılmışlığımı bilmiyorum. Zaten hep en kolay...
Adana Ziya Paşa Orta Okulu’nda öğrenci iken sınıf arkadaşım Şule Aktim’in önerisiyle Rıfat Ilgaz’ın “Hababam Sınıfı” adlı romanını okumuştum. Bu kitap bende yatılı okulda...
Beni tanıyan herkes geçmişe büyük bir özlemle bakıp, eskiye ait zamanları nasıl özlediğimi çok iyi bilir. Belki yetmişli, seksenli, yıllara şahit olamadım ama şu...
Adam yatağına uzanmış, kıpırdamadan öylece, boylu boyunca yatıyordu. Ne kolunu kaldırmaya hali vardı ne de geçmişindeki anlara geri dönmeye gücü. Geçmişi karanlıklarla dolu bu...
Masanın üzerindeki dağınık puzzle parçaları, her şeyi açıklıyor gibiydi. Onun hayatı,fabrikadan bozma bir oda ve beton duvarların küf kokusuydu.Kutuların üzerine istiflenmiş birçok kitap,...
Kadim şehir İstanbul’daydı, oysa o günün sabahında, akşamın geç saatlerine kadar birçok etkinlikte bulunmuş, farklı görüşmeler yapmıştı, eve geldiğinde tabir yerinde ise endazesi şaşmış...